HUKUKİ MAKALELER
 Türkiye Barolar Birliği
 Yargıtay
 Danıştay
 Sayıştay
 İstanbul Barosu
 Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü

SİGORTA SÖZLEŞMELERİ UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ

Sigorta hukuku Ticaret hukuku alanına giren özel hukukun bir dalıdır. Sigorta sözleşmesi Türk Ticaret Kanunu’nda sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir şeklinde tanımlanmıştır. Sigortacılık alanında faaliyet gösteren işletmelerin çalışmalarını ve faaliyetlerini düzenleyen hukuk kuralları Ticaret Kanununda düzenlenmiştir. Bu kuralları belirli bir sistem içinde inceleyen hukuk dalına da sigorta hukuku denir.

 

Sigorta hukuku, sigorta teminatı ve sorumluluğu gibi birçok konuyu, sigortacıları ve tazminat talep eden özel ve tüzel kişileri, aracı kuruluşları temsil eder. Evlerde, işyerlerinde meydana gelen her türlü kaza, hırsızlık, yaralanma, yangın ya da benzeri bir durumlarda, hatta vücutta meydana gelen organ kaybında bu zararları ödemek sigorta şirketinin görevidir. Bu nedenle sigorta sözleşmesi yapılırken güvenilir ve alanında uzmanlaşmış sigorta şirketlerini seçmek yararlı olacaktır. Öncelikle iyi bir sigorta şirketi seçmek, meydana gelebilecek zararları önlemek açısından önemlidir.

 

Yaşarken görüyoruz ki bazı sigorta şirketleri sigortalının zararının ödenmesi sırasında türlü çeşitli zorluklar çıkartmakta, zararı tazmin etmemek için her türlü yola başvurmaktadır. Tazminatın ödenmesini geciktirmektedir. İşte bu gibi durumlarda sigorta hukuku devreye girmekte ve sigortalının mağdur edilmemesi için hukuk kuralları işletilmektedir.

 

Sigortacılık faaliyetleri mali yönden riskli bir iştir. Bu nedenle kamu yönetimince sigortacılık faaliyetleri sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Sigorta ettirenin veya sigortalının, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı bir fiilinden doğabilecek bir zararının karşılanması amacıyla yapılan sigorta sözleşmeleri geçerli sayılmaz.

 

Sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada sunulan teklifname otuz gün içinde reddedilmezse sözleşme kurulmuş sayılır. Teklifnamenin sunumu sırasında bir ödeme yapılmışsa bu ödeme prim olarak kabul edilir. Sözleşme yapılmadığı takdirde hiçbir kesinti yapılmadan ve faiziyle birlikte peşin ödemeler geri verilmelidir. Sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada sigortalanan menfaat mevcut değilse, bu durumda yapılan sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır. Sözleşme yapıldığı sırada var olan menfaat sözleşmenin süresi içinde ortadan kalkarsa, sözleşme o anda geçersiz olur. Sigorta şirketi, sözleşmede öngörülen zararın gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sigorta süresi bir yıldır.

 

Fesih ve cayma: Sigortacının iflâs anlaşması ilan etmesi, ilgili sigorta dalına ilişkin ruhsatın iptal edilmesi gibi durumlarda sigorta ettiren öğrenme tarihinden itibaren bir ay içinde sigorta sözleşmesini feshedebilir.

 

Sigortacı, sigorta teminatının kapsamında değişiklik yapmadan, ayarlama şartına dayanarak prim yükseltirse sigorta yaptıran sigortacının bildirimin aldığı tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshedebilir.

 

Kısmi fesih:

 

Sigortacının sigorta sözleşmesini, bazı hükümlerine ilişkin olarak feshetmesi veya ondan cayması haklı sebeplere dayanıyorsa ve sigortacının sözleşmeyi geri kalan hükümlerle, aynı şartlarla yapmayacağı durumdan anlaşılıyorsa, sigortacı sözleşmenin tamamını feshedebilir veya ondan cayabilir. Sigortacı, sözleşmeyi kısmen feshetmiş veya ondan caymışsa, sigorta ettiren sözleşmenin tamamını feshedebilir veya ondan cayabilir.

 

Sigorta ettiren, aciz hâline düşen veya hakkında yapılan takip semeresiz kalan sigortacıdan, taahhüdünün yerine getirileceğine ilişkin teminat isteyebilir. Bu istemden itibaren bir hafta içinde teminat verilmemiş ise sigorta ettiren sözleşmeyi feshedebilir.

 

Sigortacının iflası hâlinde sigorta sözleşmesi sona erer. Sigortacının iflasından önce ödenmeyen tazminatlar, özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, öncelikle 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu gereğince sigortacı tarafından ayrılması gereken teminatlardan, sonra iflas masasından karşılanır. Sigorta sözleşmesi sona erdiği takdirde, kanunda aksine bir hüküm yoksa işlemeyen günlere ait ödenmiş primler sigorta ettirene geri verilir.

 

Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482’nci madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde zararın gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

 

Sigorta hukukunun konusu başta sağlık, hayat, işletme, konut, yangın, ulaşım, nakliye gibi alanlarda yapılmış olan sigorta poliçelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünü teşkil eder. Ayrıca, cezai yaptırımlara bağlanmış fiillerin gerçekleşmesi halinde para ya da hapis cezası uygulanır.

 

Kısaca Sigorta hukuku; sigortacının bir pirim karşılığında kişinin parayla ölçülebilen menfaatini zarara uğratan tehlikenin meydana gelmesiyle, bu durumu tazmin etmeyi gerektiren bir kişi ya da kişilerin hayatında gerçekleşen bazı olaylar karşısında hem para ödemeyi hem de diğer edimlerde bulunmayı ifade eder.

 

Sigortacılığın ana mevzuatı Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu’yla, bunlara ilişkin tüzük, yönetmelik ve tebliğlerdeki değişimle, bu alandaki faaliyetlerin hukuki boyutuna ilişkin teknik hukuki desteğin de sağlanması önemlidir. Sigortacılık alanında faaliyet gösteren kurumların uyguladıkları işlemlere yönelik olarak, adli yargıya başvurulması ve davaların takip edilmesi gerekir. 

 

AV. EROL TÜRK (18 Haziran 2015 Sanayi Gazetesi)